25 Eylül 2012 Salı

Bitkilerle zayıflama ve selülit


Zayıflarda bulunan 30-40 milyar yağ hücresi Şişman insanlarda 100 Milyara kadar çıkmaktadır. Bunun büyük bir nedeni çocuklukta kazanılan kötü beslenme alışkanlığıdır. Oluşan yağ hücrelerini değiştiremeyiz. Normal kiloya ulaşıldığı zaman vücut her kaloriden yararlanarak aldığımız besinleri yağa dönüştürecek ve zayıf günler için depolayacaktır. Bu sistemi sabır ve yemek alışkanlığında köklü değişimle ortadan kaldırabiliriz. Buda yağdan kaçınmakla olur. Yağsız besinler yağ hücrelerinin çoğalmasını önler.

Zayıf insanlar cholesystokin hormonuna sahiptirler . Bu hormon besin mideye ulaşır ulaşmaz beyne tokluk hissi sinyali gönderir .Şişmanlar yavaş yiyip
uzun süre çiğneme alışkanlığı edinirse bu hormon olmasa da 20 dakika sonra tokluk hissi oluşur. Zayıflar aldıkları kalorileri yağ tabakasına dönüştürmez 300-400 kaloriyi ısı olarak depolarlar.Hareket sırasında yağdan daha fazla karbonhidrat yakılır. Vücudumuzdaki metabolizma programı yüksek yağ yakıcı sistemi yönlendirir.Bunun yanında besinlerde yağ yakıcı materyaller olarak hizmet eder. Şişmanlık yağlı ve şekerli besinlerin aşırı tüketilmesi sonucu dengeden düşmesi olarak nitelendiriliyor.

Şeker gibi basit karbonhidratlar hızla kana karışarak kan şekeri değerini yükseltir, pankreas ise buna karşı reaksiyon göstererek insilün salgılayıp kan şekerinin düşmesine yol açıyor. Bunun sonucu açlık hissedip hemen yemeğe ve tatlıya sarılıyoruz. Karbonhidrat içeren besinler kepek ekmeği ve sebze meyve gibi lifli besinleri tüketmeniz tavsiye edilir. Böylelikle kendinizi tok hissedecek ve bu süreç kan şekerinizi dengede tutacak.

Stresteki ve az uyuyan insanda adrenalin hormonu aktifleşir ve insanda açlık hissine yol açar. Stressiz ve düzenli uykuya özen gösterilmelidir.Su,vücudumuzdaki zehrin karaciğer ve börekler yoluyla vücuttan atılabilmesi için çok önemlidir. Günde iki litre sıvı tüketilmeli , çay ve neskafe den uzak durulmalıdır. Bunların yerine Organik üretilmiş bitkiler ve bitki çayları ve su tüketimi alışkanlığı edinilmelidir.

Bu sıvı tüketimi yağ yakımı nı harekete geçirecektir.Yorgunluk ,stres, üçsüzlük ve aşırı kilo alma günümüzde herkesi etkilemektedir. Vücudumuzda dolaşım sistemleri içinde yararlı maddelerin yanı sıra zararlı atıklarda yer alıyor , bu zararlı atıklar vücuttan , bağırsaklar ,böbrekler ve akciğer yoluyla atılıyor. Ancak bazen bu atılım işlemi iyi gerçekleşmeyebiliyor ve vücutta atıklar ve asitler birikiyor.
Toksin fazlalığı bizlerde ilk olarak sıkıntı ve yorgunluk yaratıyor. Vücuttaki asit oranını fazlalaşmasıyla birlikte zehirlenme etkileri de ortaya çıkmaya başlıyor. Bu toksinler uzun süre vücuttan atılmayıp biriktiklerinde sindirim sisteminde bozukluklar görülüyor , ve kana karışarak organizmanın içinde dolaşmaya başladıklarında dolaşım sisteminde de sorunlar baş gösteriyor . Toksinler diğer organlara yayılarak onlarda da tahribat yapıyor .Bunlar sonucunda sadece bedensel değil aynı zamanda ruhsal canlılığınızdafrenleniyor.

Şekerli, yağlı besinleri tercih edip lifli gıdalara ve vitaminlere fazla yönelmiyoruz. Kahve ,çay ve sigara gibi vücudumuza zarar veren maddelerle aldığımız ilaçların atıkları da ekleniyor ve bu sağlıksız beslenmeyle vücudumuzdaki zehirli maddelerin atılmasında başrol oynayan su ve doğal bitki çaylarını az tüketiyoruz,Bunun sonucu sağlıksız beslenmeyle toksin fazlalığı oluşuyor. Toksinlerden arınmak için Kahve, Çay, Alkol, Hayvansal Proteinlerden kaçınılmalı ve bol su ,Meyve suyu ve ORGANİK BİTKİ ÇAYI Tüketilmeli...

ORGANİK BİTKİ ÇAYLARI Toksinlerden arınmak için uygulanan diyet kürlerinde çok büyük öneme sahiptir.Vücut ve ciltteki gereksiz ve zehirli maddelerin atılmasına , mideyi ve vücudu rahatlatmaya yönelik değişik bitki karışımları bu alanda sizlere büyük yardımcı olacaktır.Çünkü toksinlerden arınmak gevşemek ve rahatlamaktır. Bu da bedene iyi geleceği gibi ruhu da dinlendirecektir. Bunun yanında temiz hava almak ,spor yapmak ve güzellik merkezindeki uzmanınızın tavsiyelerine kulak vermelidir.
Temiz havada yürüyüş yapmak ,vücuttaki karbon dioksiti atmak ve bol oksijen almayı sağlar.Ağır spor dalları vücuttaki toksin atımında fazla yarar sağlamayacaktır. Bitkisel karışımlarla hazırlanmış bir sauna keyfini eden ve ruhunuzun canlanmasını sağlayacak olan masajla tamamlayabilirsiniz.Toksinler sadece cildinizin mat, saçlarınızın cansız görünmesine yol açmaz , verimliliğinizi ve canlılığınızı da azaltır. Kahve,Çay,Nikotin,Stres,Alkolden ve Karbonhidratlı besinlerden uzak ORGANİK BİTKİ Karışımlarından oluşan BİTKİ ÇAYLARI (uzmanınızın tavsiye ettiği miktarda ) ve bol su tüketimi ile eski canlılığınıza ve formunuza kavuşacaksınız .
Uzmanınızın önerdiği toksin atımına yönelik kürlerden sonra da bol su ve BİTKİ ÇAYI Besin programınızın arasında yer almalıdır. Toksinlerden arınan vücut bazı insanlarda adeta aşırı derecede canlılık duygusuna sebep olur. Bu insanlar birden bire daha önce erteledikleri planları uygulamaya büyük istek ve güç bulurlar. Bunun nedeni Serotonin ve dopamin hormonları insanları neşelendiriyor, duyguları ve fantezileri canlandırıyor. Toksin arındırma programında da mutluluk hormonu olan serotonin üretimi artıyor. Toksinlerden arınan vücutla ,zayıflayıp çok sevilen pantolon içine girildiğinde mutluluk hormonu kendiliğinden salgılanmaya başlıyor.Bitkisel karışımlarla toksinlere savaş açabilirsiniz.

ORGANİK BİTKİ KARIŞIMLARI sigara, alkol nedeniyle yorulan ciğerleri destekliyor. Toksinlerden arındığımızda kan ve hücreler temizleniyor böylece bağışıklık sisteminin yükü hafiflemiş oluyor.Vücut hücreleri doğrudan kandan değil besleyici madde ve oksijenden oluşan bağ dokusu sıvısı tarafından besleniyor. (Buna Transit Yol Adı veriliyor.) çevre kirliliği, uykusuzluk, sıkıntı, stres ve sigara cildi yoran faktörlerdir. Vücuttaki hücreler yeterince doyurulduğunda diğer besin maddelerini alamıyor.
Hücreler transit yolda durup, bağ dokusu sıvısını ekşitiyor ve ekşimiş süt gibi koyulaştırıyor. Buda yaşamsal önem taşıyan besinlerin hücrelere girememesine neden oluyor.Sonuçta, soluk cilt, derin kırışıklık siyah nokta ve yaşlılık lekeleri oluşuyor. Zaralı madde ve toksinlerden arınan vücutta cilt pembeleşiyor, sivilceler ve yaşlılık lekeleri azalıyor. Ciltteki bu olumlu gelişme sadece yüzde değil tüm vücutta özellikle selülit oluşma riski taşıyan bölgelerde görülüyor.

SELÜLİT

Selülit fazla büyümüş yağ hücrelerinde kaynaklanıyor. Eğer metabolizma normal çalışıyorsa yağ hücreleri toplu iğne büyüklüğünde olur. Besinlerde aldığımız yağlar ufacık moleküller halinde bu hücrelere depolanır ve vücut ihtiyaç duyduğunda bunları serbest bırakarak enerjiye dönüştürür. Ancak bazı koşullarda yağ hücrelerinde bulunan depolama ve serbest bırakma mekanizması bozulabilir. Sağlıksız ve düzensiz beslenme yoğun stres veya hormonal dengesizlikler bu bozulmanın başlıca sebebidir. Bu aşamadan sonra yağ hücrelerinde aşırı oranda büyüme meydana gelir. Sonuçta yağ hücreleri damarların üzerine baskı uygular ve metabolizmanın zararlı maddeleri dışarı atma fonksiyonu bu şekilde engellenir.

Selülit sadece kadınlarda görülür. Bunun nedeni kadınlık hormonu olan östrojendir. Bu hormon bağ dokusunu gevşetici etki yapar. Erkeklerin bağ dokusu sıkı olduğundan yağ hücreleri büyümeye başladığında korse etkisi oluşur. Kadınlarda ise büyüyen yağ hücreleri bağ dokularının arasından geçebilir ve zamanla deride belirgin bir hale gelebilir. Bütün bunların dışında, yağ hücreleri östrojen oluşturabilme özelliği taşırlar. Bu da selülit için ortam yaratır, kalça ve basenlerde daha fazla yağ depolanır ve selülit oluşumuna daha uygun bir ortam mevcuttur.

BİTKİ ÇAYLARINIZLA Birlikte güzellik merkezinizde Uzman tarafından uygulanan selülit gidermeye ve lenf akışını canlandırmaya yönelik programlar yağların erimesini hızlandırır. Böylece metabolizmada bulunan zararlı madde birikmesi engellenmiş olur. Grip ve soğuk algınlığından da doğal bitkisel karışımla Savunma Mekanizmanızı güçlendirerek koruyabilirsiniz.
Toksinlerde arınmış dingin bir vücutla ORGANİK BİTKİ KARIŞIMI Sayesinde Bağışıklık sistemi için gerekli olan Fagositlerin oluşumuna yardımcı olarak gribal enfeksiyondan korunabilirsiniz. Güçlü bir savunma mekanizması için doğal ilaçlardan yani bitkilerden vazgeçmeyin, bunların içerdiği doğal yağlar mikrop öldürücü özellikler taşımaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder