1 Mart 2013 Cuma

kurtul siyah noktandan!!!

.   ...    ...   . . . . . . .. . . .. . .. . .    .. . . .. .    .. . . . . .. . . . .

kaç yaşınıza geldiniz, onlarca ürün kullandınız, peelingler, maskeler vs. vs. yaptınız ama hala siyah noktalarınıza veda edemediniz mi? hadi bakalım kesin çözümü neymiş..

öncelikle yarım su bardağı suya 3 yemek kaşığı elma sirkesi ekleyin ve iyice kaynatın ardından

11 Ocak 2013 Cuma

hamilelikte hafta hafta değişimler

TÜM HAMİLELİK HAFTALARI..
 1. Hafta
Yumurtlama sürecinin başlangıcı, adet döneminizin yaklaşık 14. gününe denk gelir ve ‘birinci trimester’ (birinci 3 aylık dönem) başlar.
Ilk hafta sağ veya sol tüpler tarafından yakalanan yumurta hücresi olgunlaşmaya başlar. İki hücrenin birleşmesi ile tek bir hücre oluşarak çoğalır ve gebeliğin ilk aşamasına geçilir.
Alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklarınızdan vazgeçmeniz için en uygun dönem. Bu dönemde sağlıklı ve doğru beslenme alışkanlığı kazanmalısınız. Stresten uzaklaşmalı ve pozitif düşünmelisiniz.
2. Hafta
Son adet döneminizin belirtileri bu hafta kaybolur.
Yumurtalıklarda ise yumurta hücresi gelişmeye devam eder.
0.15 mm çapında olan rahim zarı, bebeğin gelişimi için hazırlanır ve 18-20 mm çapına kadar kalınlaşır. (Rahim içi kendini her ay tekrar hazırlar.)
İkinci haftanın sonunda spermle döllenmek için gelişen yumurta, çatlayarak yumurtalıktan atılır.
Bu hafta kendinizde herhangi bir fiziksel ya da ruhsal değişiklik hissetmezsiniz.
3. Hafta
Yumurtalıklardan salgılanan yumurta hücresi, Fallop tüplerinde ilerlerken, ilk saatlerde spermle karşılaşmalı ki, bebeğinizin yaşamı başlasın!
Yumurta etrafında pek çok sperm kümelenir ama sadece bir tanesi yumurta zarından içeri girer. Spermin kromozomuyla, yumurtanın kendi kromozomu birleşerek, döllenir.
Bazı annelerde yumurta hücresinin salınmasıyla birlikte kanama gerçekleşir.
Bu hafta vücudunuz, bebeğinize uyum sağlamak için Erken Hamilelik Faktörü (EPF) hormonu salgılar.
4. Hafta

9 Ocak 2013 Çarşamba

HER TÜRLÜ CİLT PROBLEMİ İÇİN BİTKİSEL TARİFLER

Hamilelik sonrası oluşan lekeler için
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı zencefil
1 yumurta akı
Bütün malzemeleri güzelce karıştırın lekeli bölgelere hergün uygulayabilirsiniz.




Selülit kremi
25 gr Okaliptüs yağı
25 gr Melis yağı
25 gr Ada çayı
15 Adet dövülmüş aspirin
10 Adet limon suyu

Malzemelerin hepsini birbirine iyice karıştırdıktan sonra temiz cilde masaj yaparak sürün ve biraz bekledikten sonra durulayın




Yağlı ciltler için maske
1 Tatlı kaşığı kil
1 Greyfurt
Tonik
Bir tatlı kaşığı kile, alabildiğince greyfurt suyu damlatın ve sonra birkaç damla tonik ilave edin. (Hazır tonikte olabilir. Evde yapılan olması şart değil) iyice karıştırdıktan sonra cildinize uygulayabilirsiniz. Unutmayın kilin arındırıcı özelliği vardır.



Aydınlatıcı kırışıklık maskesi:
1 tatlı kaşığı maydanozu 1 tatlı kaşığı dereotu ile karıştırın. Üzerine 2 bardak kaynamış su ekleyin. 2 saat bekleyin ve süzgeçten geçirin. Pamuk havluyu bu suya batırarak yüzünüzü 15-20 dk kompres yapın. Ardından nemlendiricinizi sürün.




Çok kuru, ince ve soluk ciltler için maske:

MUHTEŞEM CİLT İÇİN BİTKİSEL TARİFLER

17. Karma Cilt İçin Maske:

Malzeme: Bir tatlı kaşığı bira mayası, bir tatlı kaşığı ılık süt.
Yapılışı: Ilıtılmış süt ile tüm malzeme eritilip, bir saat serin bir yerde bekletilir. Mayalandıktan sonra tüm yüze sürülür.

18. Yağlı Cilt İçin Maske:

Malzeme: 3-4 çilek, bir yumurta akı, 1-2 tatlı kaşığı gül suyu, 1-2 damla asilbent tentürü.
Yapılışı:Çilekler ezilip yumurta akıyla çırpılır. Gül suyu ve asilbent tentürü katılıp yüze sürülür. 10 - 15 dakika sonra yüz ılık maydanoz losyonuyla çalkalanır.

19. Kuru Ciltler İçin Maske:

Yapılışı: Üç tutam akasya çiçeği, bir tutam rendelenmiş limon kabuğu ve dövülmüş lale soğanı, arpa unu ile birlikte karıştırılır. Elde edilen krem, içinde menekşe suyu bulunan bir cam kaseye konduktan sonra ağzı kapatılarak kaynar suda 10 dakika ısıtılıp ateşten indirilir. Kuru ciltler için faydalı olan krem, yatmadan önce yüze maske yapılarak uygulanır.

20. Pırıltılı Cilt İçin Maske:

Yapılışı: İki avuç aslanyıldız yaprağı ufalandıktan sonra, kaynar suda bir saat bekletilir ve yapraklar posa haline gelinceye kadar sıkıldıktan sonra, atılır. Aslanyıldız yaprağının bekletildiği suyun içine, bir fincan badem yağı, aynı miktarda süt ve yumurta akı ilave edilir. Karışım, yulaf unu ile hamur hale getirilir, hafif ateşte ısıtılır. Berrak bir cilt için yüze ve boyna maske yapılır ve en az yarım saat beklenir.

21. Lekeli Cilt İçin Maske:

Yapılışı:Üç tutam akçaağaç yaprağı, tütün gibi kıyılarak suda 10 dakika demlendikten sonra sıkılır. Bir avuç pirinç unu, yarım fincan badem yağı ve bir bardak gül suyu eklenir ve krem yapılır. Kırışıklıkları da gidermede etkili olan bu krem cilde parlak bir görünüm verirken aynı zamanda yüzdeki lekelerin de kaybolmasını sağlar.

22. Besleyici Maske: 

İçinde bulunan badem yağı ve yumurta sarısı sayesinde cildi sanki yeni doğmuş bir bebeğinki gibi yumuşacık yapan bu besleyici maskeyi ayda bir kez uygulayabilirsiniz.
Malzemeler:
3 tatlı kaşığı toz haline getirilmiş badem
1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı
1 tatlı kaşığı krema
1 adet yumurta sarısı
Hazırlanışı:Yoğun bir kıvama gelinceye kadar tüm malzemeleri karıştırın. Gözlerin etrafına gelmeyecek şekilde maskeyi yüzünüze sürün. 15-20 dakika

Cilde göre Maskeler:

Kuru Ciltler İçin Maskeler:

Yulaf içi maskesi: 2 çorba kaşığı yulaf içi, suda veya sütte 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra karışıma bir kaşık bal ilave edilir. Hafif sıcak vaziyette yüze sürülüp, 15 dakika bekletilir. Daha sonra yüz ılık suyla yıkanır.

Kabak maskesi:Pişirilmiş kabaktan 2 çorba kaşığı iyice karıştırıldıktan sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı ya da badem yağı karıştırılır. Elde edilen karışım yüze sürülür, 20 dakika sonra ılık suyla yıkanır.

Havuç maskesi: 2 havuç rendelenir, yumurta akı ile çırpılır, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı veya süt ve az miktarda nişasta karıştırılır. Sonra yüz boyun ile birlikte yağlanır. 30 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Marul maskesi: Marul yaprakları ince ince kıyılır, üzerine zeytin yağı ve birkaç damla limon suyu sıkılır (lapa haline gelmesi için). Yüze sürülür. 20 dakika sonra yavaş yavaş evvela sıcak su ile, sonra soğuk su ile yıkanır. Marul yerine, rendelenmiş turp veya patates püresi de kullanılabilir.

Muz maskesi: Bir adet muz iyice ezildikten sonra, içerisine 1 tatlı kaşığı süt veya kaymak katılarak karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Elma Maskesi: Bir elma iyice rendelendikten sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı, süt veya kaymak karıştırılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.

Şeftali maskesi: Olgun bir şeftali iyice ezildikten sonra, haşlama papatya suyu ile lapa haline gelinceye kadar karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletildikten sonra yüz sıcak su ile yıkanır.

Salatalık maskesi: Rendelenmiş salatalığa birkaç damla limon suyu damlatılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika sonra bir mendil veya bir bezle iyice temizlenir ve yüz yıkanmalıdır.

Yağlı Ciltler için Maskeler:


Badem Maskesi:Papatya, ıhlamur çiçeği, lavanta, mürver ağacı çiçeği ve çam filiz uçlarından eşit miktarda alınıp karıştırılır. Bu karışımdan 2 çorba kaşığı alınıp 150 gram kaynar su içinde haşlanır. Bu haşlamaya (50 grama 1 çorba kaşığı badem içi gelecek şekilde) badem içi ilave edilip, haşlamaya devam edilir. Sonra haşlanmış terkibe 1 tatlı kaşığı un ve yarım tatlı kaşığı bal ilave edilir. Sıcak vaziyette yüze sürülür. (sıcaklık dayanılacak gibi olmalıdır) 30 dakika bekledikten sonra, önce sıcak sonra da soğuk su ile yıkanmalıdır.

Elma Maskesi:12 elma rendeledikten sonra, iyice çırpılmış yumurta akı ile karıştırılır. Elde edilen karışım yüze ve boyna sürülüp, 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.

Rahatsızlıklara göre Maskeler:

Kızarıklık sorunlarına ahududu maskesi:

Cildinizde dolaşım sorunları varsa kılcal damarlarınız zaman zaman hiç de estetik olmayan görüntülere yol açabilir. Sivilceler ve yer yer kızarıklıklar ortaya çıkar. Bu sorunu gidermek için, öncelikle kan dolaşımını hızlandıran sebze ve meyveleri seçmelisiniz. Frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve çilek gibi meyveler bu konuda can simidiniz olabilir. Ayrıca içerdikleri bol A vitamini sayesinde cilde pürüzsüz ve kadifemsi bir görünüm kazandırırlar.

Size uygun maske: 
1 avuç dolusu çilek veya ahududuyu bir kâseye alın. Püre halinde ezip cildinize sürün. Ancak cildiniz kuru ise çilek püresine 2 çorba kaşığı süt kreması ekleyip karıştırın ve temizlenmiş cildinize uygulayıp 10 dakika bekletin. Yıkayıp kurulayın.

Yağlı cilde limon maskesi:
Cildiniz aşırı yağlı, hem de yer yer parlıyor ve gözenekler genişlemiş. Bu durumda yağ dengesini düzenleyen bir maske uygulamalısınız. Limon bu konuda yararlı olabilir.

Size uygun maske: 
2 limonun kabuğunu soyup kabuklarını 2 çorba kaşığı suyun içinde 3 dakika bekletin. Robotta püre halinde ezin ve canlandırıcı maske olarak kullanın. Temizlenmiş cildinize pamukla sürüp birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın ve ardından günlük nemlendiricinizi sürün.

Kuru cilde marul maskesi:
Sürekli stres hali ve yoğun çalışma temposu cildi olumsuz yönde etkileyerek kuruluğa yol açabilir. Önlem alınmazsa ilerleyen dönemlerde cilt, mat bir görünüme kavuşur ve erken kırışıklıklar söz konusu olabilir. Bu yüzden kuru cilt diğer cilt tiplerine oranla daha çabuk yaşlanır.

Sağlıklı, taze ve ışıltılı bir cilt istiyorsanız öncelikle maksimum düzeyde bir nemlendirme sağlamalısınız. Bu nedenle bol su içeren tüm meyve ve sebzeler cildinizin dostu olabilir.

Size uygun maske: Birkaç marul yaprağını kaynar suya batırıp 2 dakika bekletin ve soğumaya bırakın. Yaprakları temizlenmiş yüzünüze ve boynunuza uygulayın. 20 dakika bekleyip yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Yıpranmış cilde üzüm maskesi: 

Cilt bir takım olumsuz etkenlerden dolayı yıpranmaya ve erken yaşlanmaya başlayabilir. Özellikle sonbahar aylarında ani değişen havalar cildi fazlasıyla etkiler. Bu dönemlerde cildi tazelemek ve kış mevsiminin zararlarından korumak için ölü hücrelerden arındırılması gerekir.

Bu durumda sadece nemlendirici kullanmak yeterli olmaz. Belli aralıklarla peeling yani ölü hücrelerin temizlenmesi işlemini de uygulamalısınız. Üzüm, bu konuda derdinizin çaresi olabilir. Üzüm, içerdiği maddeler sayesinde cildi derinlemesine temizlerken, kan dolaşımını da düzenler.

Size uygun maske:

Üzümlerin kabuklarını soyun. Çukur bir kaseye alıp çatalla ezerek püre haline getirin. Fazla suyunu süzün ve posasını temizlenmiş cildinize dairesel hareketlerle masaj yaparak sürün. 20 dakika bekleyip yıkayın.
Üzüm, ölü hücreleri temizlemenin yanı sıra selilüite de iyi gelir. Cildin su tutmasını engeller. Zengin içeriği ile toksinleri atan üzüm, bağırsak ve böbrekleri çalıştırır, bol enerji verir ve cildin yaşlanmasını geciktirir.

Yorgunluğa karşı muz maskesi:

Çalıştığınız ortamda yoğun hava kirliliği söz konusu ise ya da sigara tiryakisi iseniz ve gece hayatınız varsa bu durumdan en çok etkilenecek yerlerden biri de cildinizdir. Cilt, dış etkenlere karşı savaşamayacak kadar güçsüz hale gelir ve yorgun bir görünüme kavuşur.

Yorgun cilt soluk renklidir, kırışıklıklara davetiye çıkarır. Hiç değilse haftada bir kez zengin potasyum kaynağı olan muzla bir maske uygulayın. Muzun içeriğindeki yorgunluk giderici etkiler cildi dinlendirerek tazeler ve ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlar.

Size uygun maske: 

1 muzu çatalla ezerek püre haline getirin. Temizlenmiş cildinize masaj yaparak sürüp 15 dakika bekleyin. Ilık suya batırılmış pamukla cildinizi temizleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Muzun yararları: 

Muz yüksek tansiyon, yorgunluk ve kramplara karşı etkili olan potasyum açısından çok zengin bir meyve. Bol enerji verip, idrar söktürücü özellikler içeriyor. Ayrıca A ve C vitaminleri içeriyor. Bu nedenle yorgun cildin en yakın dostudur. 

MUHTEŞEM CİLT İÇİN BİTKİSEL TARİFLER

Cilde Canlılık Veren Besleyici Maskeler

Sanıldığının aksine evde cilt bakımı için çok pahalı ürünlere gerek yok. Her mutfakta bulunan malzemelerle, düzenli bir şekilde adım adım uygulamaları izlemeniz yeterli. Birçok sebzeyi, cildimizi güzelleştirmek ve gençleştirmek için kullanabiliriz. Hazırlanması çok kolay olan bu maskeleri uygulayarak pürüzsüz ve sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz.

Cilt bakımı için öncelikle ihtiyacınız olanlar, saçlarınız yüzünüze düşmesin diye bir saç bandı, kağıt mendil, alkol, gündüz kremi, makyaj temizleme pamuğu ve nemlendirici süt. Cildin beslenmesi ve canlanmasını sağlayan maskeler yüzün gençleşmesini, kan dolaşımının hızlanarak oksijenin deri altı dokularına erişmesini sağlar.

Nasıl Uygulanır?

Maskelerde iki tip toprak vardır. Biri kil, diğeri ise kaolin, yani arı kildir. Bu topraklar maskelerde dolgu maddesi olarak kullanılır. Emici bir toprak olan kil ayak pudrası ve kuru şampuan olarak da yararlıdır. Mayonez veya krem koyuluğunda hazırlanan maskeler yüze sürüldükten sonra en az 15-20 dakika sırt üstü yatarak beklenmeli. Daha sonra ılık su ile veya cildin cinsine uygun bitkisel bir losyonla yüz yıkanır. Cilt kuru ise yüz kurutulduktan sonra uygun bir krem sürülür. Cildi yağlı olanların yüzlerine 1 - 2 saat hiçbir şey sürmemeleri daha doğru olur. Cilde nüfuz edebilmesi için bazı güzellik maskelerini yüze parmak uçları ile hafif masaj yaparak sürmelidir. Genel kural olarak, maskeler göz kapaklarına ve göz altlarına kesinlikle sürülmemelidir. Kremlerde, sütlerde, losyonlarda olduğu gibi, maskeler de yalnız yüze değil, boyuna da uygulanmalıdır. Maskeyi, temizlenmiş cilde uygulamayı unutmayın.

Doğal maskeler 

Gelin bu hafta sonunu kendinize ayırın. Çoktandır ihmal ettiğiniz cildinize besleyici bir maske hazırlayın. Sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için ne sihir, ne de mucize gerekiyor. Sadece buzdolabınızı açmanız ve içindeki meyve, yumurta ya da sebzelerle güzellik maskesi hazırlamanız yeterli.

Hiç değilse haftada bir günü kendinize ayırın. Hem dinlenin hem de güzelleşmenin keyfine varın. Telefonun fişini çekin. En sevdiğiniz kaseti çalın. Kanepeye uzanıp kafanızdaki tüm düşünceleri silip kendinizi müziğin ritmine bırakın. Siz gevşedikçe ve içinizdeki stresi attıkça cildiniz de gevşeyecek ve nefes almaya başlayacaktır. Cildiniz artık beslenmeye hazırdır. Mutfağa gidin ve buzdolabının kapağını açın. Cilt tipinize uygun ya da cilt sorunlarınıza çare olacak malzemeyi alıp maskeyi hazırlayın.

Doğal maskeler, ani etkili olup cildi nemlendiriyor, tazeliyor ve kırışıklıkları gideriyor. İçerdikleri maddelere göre ciltteki işlevleri de değişiyor. Kimi yağlı ciltlere iyi gelirken, kimi kuru ciltlere nem kazandırıyor. Ancak dikkat! Cilt tipinize uygun olmayan maddeleri içeren bir maske, cildinize zarar verebiliyor. Örneğin; kuru ciltliyseniz limon ve greyfurt gibi turunçgillerden uzak durmanızda yarar var.Özellikle içinde bulunduğumuz şu günlerde kirli havaya, sert rüzgarlara ve sigara dumanına maruz kalan cilde maske uygulamak çok yararlı. Çünkü maskeler, cilde derinlemesine etki ediyor. Maskeyi cildinizin durumuna göre haftada 1 veya 15 günde bir uygulayabilirsiniz.

Meyve, sebze ve yumurta gibi besinlerden oluşan maskeleri evde hazırlamak hem çok kolay hem fazla zaman almıyor, üstelik ekonomik de.Bunun için üşenenler ya da nasıl olsa her gün nemlendirici krem sürüyorum, geceleri besleyici krem kullanıyorum, maskeye ne gerek var' diyenler olabilir. Dermatologlara göre ince bir kat tabaka halinde sürülen kremlerin aksine maskeler, cildi neredeyse 3 mm ile yarım santim kalınlığında bir tabaka halinde kaplayarak dış etkenlerle ilgisinin tamamen kesilmesini sağlıyor. Böylece cilt, maskedeki tüm vitamin ve mineralleri kolaylıkla özümsüyor.

Maske sürmenin incelikleri 

Önce cilt tipinizi belirleyin. Cildinize uygun meyve ya da sebzeyi seçin. Yapraklı sebzeleri kaynar suda 3 dakika bekletip süzün. Soğuyunca cildinizin üzerine yerleştirin. Diğer sebzeleri ise robotta püre haline getirin. Akmayacak kıvama gelince maskeniz hazır demektir. Maskeyi sürmeden önce cildinizi temizleyin. Çünkü kirli cilt maskeyi özümseyemez. Bunun için bir parça pamuğa temizleme sütünü döküp önce tüm cildinizi temizleyin, sonra ılık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Maskeyi göz ve dudak çevresi hariç tüm yüz ve boynunuza kalın bir tabaka halinde sürün. Kesinlikle bir yere uzanıp kafanızdaki düşünceleri boşaltın. Çünkü bu pozisyon, vücudun gevşemesine yol açarak hem maskenin akmamasını hem de cildin maskeyi daha kolay özümsemesini sağlıyor.Önerdiğimiz maske tariflerindeki bekleme sürelerini aynen uygulayın. Aksi durumda maske cildinize zarar verebilir. Maskeyi temizlemek için ılık suya batırılmış pamukla cildinizi silip yıkayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın.

1.Salatalık Maskesi:İki tutam çuha çiçeği kurutularak,dövülüp toz haline getirilir.Kabukları soyulmuş yarım salatalık,bir fincan pirinç unu,çuha çiçeği tozu ile birlikte on dakika ateşte pişirilir. Elde edilen karışım bulamaç haline getirilir. Hazırlanan bulamaça yarım fincan elma suyu, bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem haline getirilir.

Etkisi: Yüz ve boyuna uygulanan bu maske cildin canlı ve sağlıklı gözükmesini sağlar.Yüzde yarım saat beklettikten sonra ılık su ile yıkanır ve gül suyu sürülür.

2.Bal Maskesi: Civan perçemi çiçeği, saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa

4 Ocak 2013 Cuma

HANGİ RENK NEYE İYİ GELİRMİŞ BAKALIM


Evinizde kullandığınız renklerin, metabolizmanız üzerinde etkisi var. Böbrek üstü bezlerin, karaciğer, pankreas ve tiroid bezlerinin dengeli çalışması bu renklere bağlı.



Canlıların bedeni, mükemmel dizayn edilmiş bir makine gibidir. Bedende ahengin bozulması, kendisini rahatsızlık olarak gösterir. Geleneksel Çin tıbbı doktorlarından Dr.Sha, hastalığı şöyle tarif eder. "Bedende hücreler kasılıp gevşeyerek, bir ahenk içinde çalışırlar. Kasıldıkca, içerdeki madde küçülür, dıştaki enerji büyür, gevşedikce içerdeki madde büyür, dışardaki enerji küçülür. Bu ahenk her hangi bir sebeple (fiziksel veya duygusal) bozulursa, o bölgede rahatsızlık duyulur. Çünki, bölgenin enerji dengesi bozulmuştur. Hücrelerin içindeki madde ve dışındaki enerji, sürekli yer değiştirip, birbirlerini yaratmaktadırlar. Bu dönüşüm dengesi bozulduğunda, hastalıklar ortaya çıkar” der.
 
Tüm canlıların bedenleri yedi ana çakradan oluşan enerji merkezleri ile beslenir. Her çakranın etki alanına giren hücre ve organlar, çakralardan aldığı enerjiler sayesinde, bedeni canlı ve dengede tutarlar. Bu çakraların etki alanlarından bir veya birkaçında enerji dengesi zarar gördüğünde, bu bölgelerde ağrılar sızılar başlar, kişi “hasta oldum” der. Oysa enerji dengesi bozulmuş, o mükemmel makine çalışma ahengini kaybetmiştir. 
 
Ruhsal dalgalanmalar, çakralarda enerji dengesizliği oluştururlar. Bu durumda, belirli bir rengin fazlalığı veya azlığı söz konusudur. Renkler kullanılarak, vücudun bozulan dengesi tekrar sağlanabilir. Renklerin çevrelerine yaydıkları titreşimler, vücudun elektromanyetik ışınımıyla doğrudan bir etkileşim içindedirler. Bu titreşimler çakralar tarafından emildikten sonra, omurgalara iletilirler. Omurgalara ulaşan titreşimler, sinirler yardımıyla gerekli organlara ve dengesi bozulan sistemlere taşınarak fiziksel rahatsızlıklara yol açabilecek olan duygusal ve zihinsel şikayetler en aza indirilir. 
 
Renk terapistleri renkleri bazen tek başına bazen de tamamlayıcı renkleri ile birlikte kullanır. Her rengin kendine özgü bazı tedavi edici özellikleri vardır. Renkler uyarıcı oldukları kadar, bıkkınlık yaratıcı, yıkıcı da olabilirler.
 
 
Cinsellik çakrası diye isimlendirilen ve belkemiğinin alt kısmında yer alan temel çakranın rengi kırmızı. Bu çakra cinsel enerjiyi, hayat enerjisini ve yaşama bağlılığı temsil ediyor. Canlandırıcı bir renk olan kırmızı, vücudun alt kısımlarındaki çakraları harekete geçirir, barındırdığı yoğun enerji sayesinde, fiziksel kapasiteyi uyandırıp, faaliyete sokar. 
Kırmızı, üşütmelerde, dolaşım bozukluklarında ve tükrük bezi rahatsızlıklarında tedavi amacıyla kullanılabilir. Dikkatli kullanılmadığında, intikam, kin, aşk ve seks duygularını da harekete geçirebilir. Aşırı dozda uygulanması halinde, duygusal düzensizliklere ve depresyonlara